Aktüel - Aralık 2004
BU MESLEK YAKINDA PATLAYACAK
Yaşam koçu, kariyer koçu derkan sağımız solumuz koç oldu. 21'inci yüzyılın gözde mesleği ülkemizde de ilgi görünce, sonunda okulu açıldı, şimdi kariyerini donduran veya bir kenara iten, koçluk okuluna koşuyor. Yabancı uzmanlar tarafından verilen eğitim, toplam beş aşamadan oluşuyor. İkinci etabı tamamlayan öğrenciler müşteri kabul etmeye başlıyor. İşin uzmanlarının görüşü, koçluğun giderek yayılacağı yönünde.
Doktorluğun, mühendisliğin saltanatını sona erdirir mi bilmiyoruz ama gözde meslekler arasında gireceği kesin! Son yılların en havalı ve gizemli mesleği, koçluk. Bu yüzden yakın bir zamanda her yerde bir koça, "Benim Bir Koçum Var" diyene rastlamanız mümkün olacak. O kadar hızlı yayılıyor ki, 'Yaşam Koçları'yla başlayan serüven, yönetici, aile, ilişki, öğrenci koçluğu diye devam etti. Şimdilerde bu listede anne-bebek, hasta-doktor koçluğu bile var.
Yıllar önce Amerka'da doğan ve yavaş yavaş yavaş tüm dünyaya yayılan koçluk, artık ülkemizde de rabet görüyor. Hatta koç yetiştiren bir okulumuz bile var. Bu konuda Türkiye'de açık olduğunu fark eden Navitas Eğitim ve Danışmanlık Şirketi, eğitim vermek için kolları sıvadı ve koçluk konusunda dünyanın en saygın kuruluşu olarak nitelendirilen koç eğitim enstitüsü - The Coaches training Institute (CTI) ile anlaştı. Eğitimler başlayınca bizde bunu fırsat bilerek, Türkiye'nin ilk koçluk okulunu gittik, araştırdık. İşte izlenimlerimiz…
MERAK ET, DİNLE, SIR TUT!
Üçer günde, toplam beş aşama halinde verilen derslerde en çok vurgunalan husus, 'merak etmek ve dinlemek'. Çünkü koç olabilmek, bu iki temel esasa dayanıyor. Birde gizlilik ilkesi var tabii…
Eğitime gelince…
Amerikan ve Japon hocalar veriyor dersleri. Chuk Roppel ve Hide Enomoto, ülkelerinde koçluk eğitimde tanınmış isimler. Her kişisel gelişimci gibi onlarında yüzlerinde mutluluk ifadesi var. Ve amaçlarının 'Balık vermek değil, "tutmayı öğretmek" olduğu konusunda hem fikirler.
Koçluk eğitimde dersler, bir hayli neşeli geçiyor. Kimi zaman çeşitli sloganlar eşliğinde bir ayak havada el çırpılıyor, kimi zaman çift olup sırt sırta vererek karşıklıklı koçluk yapılıyor. Tabii, derslerde öğretilen özel yöntemlerle.
İki kişinin olduğu her yerde bir koça ihtiyaç duyulabileceğini söyleyen Roppel, doğru eğitim ve inançla herkesin koçluk yapabileceğini iddia ediyor.
Madem herkes koçluk yapabilir, merak ediyoruz: kimler, neden koç olmak istemiş ve okula kaydolmuş?
Görünen o ki, koçluğun geleceğin mesleği olduğuna inanlar kariyer rotalarını çoktan bu yöne kırmış bile. Zira yaptığımız analiz sonucunda ortaya çıkan öğrenci profili şöyle: otuz yaş üstü, iyi eğitim, iş hayatında yıllarca yöneticilik…
Dilek Akgün de onlardan biri işte. 40 yaşındaki Biyokimya ve İşletme mezunu Akgün, yıllarca uluslar arası firmalarda yöneticilik yapmış. Koçluğun sağlıklı insan ilişkileri için çok elzem bir araç olduğunu düşünerek bu eğitimi almaya karar vermiş. Akgün, daha ikinci eğitime geçmeden başlamış profesyonel koçluk yapmaya. Şimdi üst düzey yönetici koçluğu ve kurumsal koçluk hizmeti veriyor. Altı danışanı (koçlar müşteri yerine danışan sözünü kullanmayı tercih ediyor) ve home - ofis tarzı bir çalışma ortamı var. Seansları ofiste gerçekleştirebildiği gibi bir cafede veya deniz kenarında da yapabiliyor. Zira Akgün'e göre mühim olan rahat bir ortam. Ve seansın konusunu mutlaka danışan (müşteri) belirliyor.
NASIL KOÇ OLUNUR, NE KADAR PARA KAZANILIR?
ANLATILANLARDAN ETKİLENDİNİZ KARİYERİNİZİ BİR TARAFA İTİP KOÇ OLMAYA KARAR VERDİNİZ DİYELİM. BUNUN İÇİN ÖNCE EĞİTİM ALMANIZ GEREKİYOR. ELBETTE BUNUN BİR BEDELİ VAR: ÜÇ GÜNLÜK EĞİTİM ORTALAMA ÜCRETİ YAKLAŞIK 1,5 MİLYAR TL. TÜM EĞİTİM BEŞ AŞAMADAN GÖZ ÖNÜNE ALINIRSA, YAKLAŞIK 10 MİLYAR LİRAYI GÖZDEN ÇIKARMANIZ GEREKİR. HER AŞAMANIN SONUNDA ULUSLAR ARASI GEÇERLİLİĞİ OLAN, STANDART KABUL EDİLEN ULUSLAR ARASI KOÇLUK FEDARASYONU - INTERNATIONAL COACH FEDERATION (ICF) SERTİFİKASI VERİLİYOR. ANCAK DÜNYA ÇAPINDA KABUL GÖREN BİR KOÇ OLMAK İÇİN 250 SAAT KOÇLUK YAPMANIZ ŞART. PEKİ KOÇLUK ÇOK KAZANDIRIYOR MU? SEANS ÜCRETLERİNE BAKILIRSA, EVET. OKULUN SAHİBİ DEMET UYAR, HAFTALIK SEANS SAYISININ DANIŞANIN İHTİYAÇ VE TALEBİNE GÖRE BELİRLENDİĞİNİ, SÖYLÜYOR. ANCAK ACİL DURUMLARDA TELEFONLA GERÇEKLEŞTİRİLEN KISA SÜRELİ SEANSLAR, ŞİMDİLİK TÜRKİYE'DE ÜCRETLENDİRİLMİYOR. AMA AMERİKA, JAPONYA VE AVRUPA KOÇLUĞUN YAYGIN OLDUĞU ÜLKELERDE BU DA ÜCRETE TABİ!
KOÇUN DA KOÇU VAR!
Yeni tanıştığımız kişilere yaşam koçu olduğunu söylediğinde şaşırdıklarını belirten Akgün, mesleğini daha iyi anlatmak için şu tarifi yaptığını söylüyor:
"Eğer bir tırtıl, kelebeğe dönüşmek isterse, ben elinden tutuyorum"
40'ından sonra edindiği yeni mesleğinden çok memnun, Akgün. Çünkü ona göre koçluk, heyecan verici bir meslek Ve yaşadığı bir çoşkuyu nasıl anlatıyor:
"Bir şirkette göreve yeni başlayan CEO'su, kendisine verilen yeni etiketin içini doldurmak istediğini ve hedeflerini anlattı. Bu kadar hızlı halde bir koça başvurması beni çok mutlu etmiş, inanılmaz heyecanladırmıştı." Özellikle iş dünyasında koçlara çok ihtiyaç olduğunu düşünen Akgün, herkesin bir koçu olması gerektiğinin altını çizerek devam ediyor:
"Kişinin kendi kendine koçluk yapabilmesi kolay değil. Bu yüzden iki aydır benim de bir koçum var!"
Önce şaşırıyor, sonra iyice kafamız karışıyor. Kafamızdaki soru işaretlerine yanıt bulmak için uzman koçlara döneek "Koçun koçu olur mu?" diyoruz. Yanıtı Amerikalı Chuck Roppel'den alıyoruz:
"Koçluk, kişilere kararları, hedefleri hakında açıklık ve netlik kazanmalarını sağlayan bir yaklaşım. Her bireyin buna ihtiyacı var. Buna koçlar da dahil. Netlik kazanmak için koçun koçluk hizmetinden tatmin olması gerekir. Ve bu çok uzun bir yolculuk. Sadece eğitim alıp sürdürülen bir şey değil…"
NEDİR, NE YAPAR?
Sorduğumuz soruların karşılığında aldığım yanıtlara bakılırsa, galiba bu koçluk mesleği biraz anlaşılmaz cümleler kurup, gizemli olmaktan geçiyor. Öyle ya, psikolog deseniz psikolog değil, danışman deseniz danışman değiller.
Peki ama koçlar ne iş yapar, üst düzey bir yönetici neden bir koça ihtiyaç duyar? Japon uzman Hide Enomoto, özellikle Japon yöneticilerin tepeye çıktıkça yanlızlaştığını, kurum içinde konuşacak, derdini anlatacak kimseyi bulamadığını, bu noktada da bir koça ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
İyi ama eş, dost, arkadaş da aynı görevi yapamaz mı?
Söze Koçluk Okulu'nun sahibi, profesyonel koç Demet Uyar giriyor:
"Hayır, tam aksine. Özellikle Amerika'da insanlar çok yalnız. Derdini anlatacak kimseyi bulamıyor. Bulsa bile, karşı taraf onu yargılıyor, nasihat veriyor. Oysa biz, kişiyi yargılamıyor, nasiyat vermiyoruz. Sadece kişinin içindeki enerjiyi, gücü ortaya çıkarıp, yanıtı yine kendisnin bulmasını sağlıyoruz."
30 yaşındaki Arzu Akoymak, koçluğun büyülü bir iş olduğunu düşünenlerden. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya bölümünden mezun Akoymak, yıllarca teknik işler yapan şirketlerde çalışmış. Günün birinde "yeter!" demiş ve yaşam koçu olmaya karar vermiş. Şu anda hem makine satan bir firmanın satış pazarlama bölümünde hemde koçluk eğitimi alıyor. Kişiye içindeki potansiyeli göstermekten çok büyük haz aldığını belirten Akoymak, mesleğin yakında patlayacağını belirterek devam ediyor:
"İş yaşamına kendini kaptırmış insanlara çok faydalı olacak. Çünkü yaşam yanlarından akıp gidiyor ve onlar bunun farkında değiller."
NİREL BEKİ BORA / 37 YAŞINDA İNSAN KAYNAKLARI UZMANI
"AYDA BEŞ KİŞİYE BEDAVA HİZMET VERECEĞİM"
İlk eğitimimi dört yıldır yaşadığım İsrail'de aldım. Şimdi eğitim almak için Türkiye'ye geldim. Dönünce koçluk yapacağım. Hiç kimse veya hiçbir şey mükemmel değildir ama ben bu yetileri kazandığımı düşünüyorum. Yaşam koçluğu yeni bir kavram. Soranlara şimdiden iletişim ve yaşam koçuyum diyebiliyorum. Ama kafalardaki sadece spor koçluğu. İsrail'de de yeni ama daha çabuk yayılıyor. Karar aldım, ayda en az beş kişiye ücretsiz koçluk yapacağım. Mutlaka içlerinden bir veya ikisi danışanım olarak devam etmek isteyecektir.
VOLKAN ÇUBUKÇU / 50 YAŞINDA, EMEKLİ EĞİTİM DANIŞMANI
"TÜRK İNSANININ KOÇA İHTİYACI VAR."
Türk insanın ciddi anlamda koça ihtiyacı var. Çünkü burası çabuk ve seri değişen bir ülke. Bazı şeyleri çok çabuk aştık. Kafamız büyüdü, bedenimiz küçük kaldı. Bireylerin yaşadığı içsel karmaşayı dengeli hale getirmek, hayatlarını düzgün planlamaları için koçlara ihtiyaç var. Ona çok güveniyorum. Profesyonel olarak başlamadım ama insanlar benimle konuştuklarında, " Bana çok iyi geliyorsun" diyorlar. Koçluk parasal gelirimi ne kadar arttırır bilmiyorum. Zaten emekliyim ve belirgin bir paraya da ihtiyacım yok. Ama koçluktan çok keyif aldığım kesin. Koçluk eğitiminin ikinci aşamasındayım.
BORA SARI / 35 YAŞINDA, ORGANİZATÖR
"YAPTIĞIMIZ BASKETBOL KOÇLUĞUNDAN FARKSIZ"
Organiztörlük ve satış danışmanlığı yaptıktan sonra eğitim alarak koçluğa başladım. Ama tabii ki eğitim almaya devam ediyorum. Henüz iki danışanım var. Biri bir derginin genel yayın yönetmeni, diğeri de ürün müdürü. Onlarla arkadaş gibi değil, uzun bir yolculuktaki sırdaş gibiyiz. Programımızı haftada birer saat olarak yaptık ama 24 saat boyunca arayıp danışabiliyorlar. Bizim yaptığımız koçluk, aynen basketbol koçluğu gibi. Sahanın içinde değil, kenarda duruyoruz.
|