Kariyer
kelimesinin kökeni Fransızca “carriere” kelimesinden gelmektedir ve anlamı “yol”dur. Latince vagon anlamına gelen “carrus”
kelimesinden türetilmiştir. Türk Dil
Kurumu ise kariyer kelimesini şöyle tanımlamaktadır:
“Bir meslekte zaman ve çalışmayla elde edilen
aşama, başarı ve uzmanlık.” Bütün bu tanımlarda benim gördüğüm
ortak nokta; bir yolda ilerlemek. Günlük yaşamda da kariyerimizden bahsederken;
“kariyer yolculuğum” ifadesi en sık
kullanılan betimlemedir.
Hangi
mesleğin ve işin kendine uygun olduğunu sorgulayan veya kafasında soru
işaretleri olanlar için kariyer koçu bir yol arkadaşıdır. Koç; kişiyi harekete
geçirir, eylem planı yapmasını sağlar.
Kariyeriniz
sizin için ne anlama geliyor? Yaşamınızın neresine oturuyor? Bir kariyer
koçuyla çalışsanız size ne fayda sağlar? Peki ne yapar bu kariyer koçları? Size
hem kendi tecrübemden hem de kariyerle ilgili yapılan çeşitli araştırmalardan
değişik bakış açıları sunmaya niyetliyim bu ay. Kendinizi ve iş yaşamınızı
sorgulamaya hazır mısınız?
Kariyer Koçluğu Alan Danışanlar ne kazanırlar?
·
Kariyerlerine ne şekilde devam etmek istediklerine karar
verirler.
·
Hedeflerini net olarak tanımlarlar.
·
Bu hedeflere ulaşmak için eylem planı hazırlayarak
uygulamaya koyarlar.
·
Kendi yetkinlikleri konusunda bilinçlenirler.
·
Güçlü yönlerini farkedip tutkularını keşfederler.
·
Hem sevecekleri hem de başarılı olabilecekleri mesleği
seçerler.
·
Kaynaklarını etkin bir biçimde kullanır ve yaşam
kalitelerini artırırlar.
Kariyer koçluğu bu sonuçları sağlıyor da, peki biz
kariyer kelimesine ne gibi anlamlar yüklüyoruz? İş hayatımıza bakışımızı nasıl
değerlendiriyoruz? İsterseniz önce bunlara biraz bakalım.
Amy Wrzesniewski çalışma hayatında anlam bulmaya dair üç yönelim
göstermektedir.
1. İş: Yaşamımızı
sürdürmek için gereken maddi koşulları sağlama yolu. Bu bakışta yaşam tatmini;
işin kendisinden ziyade hobilerimiz ve iş dışındaki ilişkilerimizden
gelmektedir. İşin anlamı, iş dışındaki yaşama sağladığı katkıdadır.
2. Kariyer : İlerleme, prestij ve statü sembolü. Bu bakışta mesleğinizde odaklandığınız
alanda zaman içinde ne kadar ilerlediğiniz önem kazanmaktadır.
3. Çağrı:
Daha büyük bir amaca hizmet etme şekli. İşine bu şekilde bakan kişiler
yaptıkları işi anlamlı bulur ve işin kendisinden ve sağladıkları katkıdan
dolayı tatmin duyarlar.
Mesleki hayatınıza baktığınızda siz, kendinizi hangi
yönelimde görüyorsunuz? Benim tecrübem; çoğu kişinin ilk iki aşamada olduğunu
gösteriyor. Özellikle üniversiteyi bitirip bir iş aramaya başladığınızda en
önemli mesele; bir an önce bir şirkete kapak atıp, para kazanmaya başlamak
oluyor. Hatta, bazılarımız okurken, çeşitli yarı zamanlı işlerde çalışıp, para
kazanmaya başlıyoruz. Para kazanmak, bir nevi aileye duyulan maddi bağımlılığın
bitip, özgürlüğümüzü ilan etmenin sembolü haline geliyor. Elbette, gireceğimiz
kurumda sadece maaş seviyemizi değil, ikinci yönelim olan gelişim olanaklarını
ve kariyer imkanlarını da düşünüyoruz. Çoğumuz ise; üçüncü yönelimi es geçebiliyoruz.
İşte bu noktada; koçluk yaptığım üst düzey yöneticilerde
farkettiğim şey:
Yüksek maaş kazanmış ve kariyer basamaklarında
yükselmiş olmasına rağmen, yaşanan
tatminsizlik….
Peki eksik olan ne? Üçüncü boyut; yani kariyerinizin
sizi çağırmaması veya bir başka deyişle; tutku ve amaç eksikliği.
Peki bu yolculukta ilerlememizi neler
sağlar?
Bu noktada benim en etkilendiğim yazarlardan birisi olan Jim Collins’in “İyiden
Mükemmele Şirketler” (Good to Great) kitabını size kaynak göstermek istiyorum. Jim Collins ve ekibi, şirketlerin vasattan,
mükemmele dönüşmelerine neyin etken olduğunu araştırdılar. Mükemmeliği
yakalamak ve kalıcı başarı sağlamak için aşağıdaki üç çemberin kesişmesi gerekiyor.
Lütfen kendinize bu üç soruyu sorun ve kendi kesişim kümenizi bulun. İşte
burası; sizin hem istediğiniz kazancı elde etmenizi, hem de severek çalışmanızı
sağlayacak bölge. Burayı tespit ettikten sonra kariyer yolculuğunuzda emin
adımlarla ilerleyebilirsiniz