İş yerimiz günümüzün en fazla zamanını geçirdiğimiz mekan ve işimiz beynimizi en fazla meşgul eden faaliyetimiz olduğuna göre, bununla ilgili olarak birçok problem yaşamakta, motivasyonumuzu ve dolayısıyla performansımızı azaltan faktörlerle karşı karşıya kalmaktayız. Burada anahtar nokta çözüm üretme becerisi ve duygusal zekada kitlenmektedir. Bunun ilk boyutu da kişinin “özfarkındalığını” artırmasıdır. § Neler motivasyonumu düşürüyor? § Neler beni sinirlendiriyor? § Sinirlendiğim zaman ne tür tepkiler veriyorum? § Neler beni heyecanlandırıyor? § İş hayatımda kimler bana pozitif enerji veriyor? § Ne tür işleri erteleme eğilimim var? § Kimlerle kolay anlaşamıyorum? § Çatışmaları ne kadar iyi yönetiyorum? § Ne tür insanlar ve yaklaşımlar bam telime dokunuyor? § Günün hangi zamanları daha verimliyim? § Kişisel değerlerim neler ve bunun ne kadarını iş yerimde bulabiliyorum? § Güçlü ve gelişmeye açık yönlerim neler? gibi soruların yanıtını ne kadar biliyoruz acaba. Bundan sonraki aşama olan “Özyönetim” ise tepkilerimizi ne kadar kontrol edebildiğimizi kapsamaktadır. Yoga, meditasyon ve NLP gibi yöntemler bu alanda imdadımıza yetişiyor. Yöneticilerin bizi motive etmelerini beklemektense, bizim iç motivasyonumuza sahip çıkmamız başarının kilit noktası olarak karşımıza çıkıyor. İki ünlü araştırmacı, McClelland ve Franz’ın yaptığı çalışma, motivasyonları yüksek kişilerin finansal performanslarının da yüksek olduğunu kanıtlamaktadır. “Sosyal farkındalık” boyutunda ise empatik iletişimin önemi ortaya çıkmaktadır. Başkalarına karşı duyarlı olan insanlar sorunları öngörmekte ve her iki tarafı da memnun edici çözümler bulmakta daha başarılı olmaktadır.
Duygusal zekanın dördüncü boyutu ise “Sosyal beceriler”. Bu alanda iletişim, ikna, liderlik gibi yetkinliklerimizi geliştirmemiz gerekmektedir. İş hayatında kimi zaman takım oyuncusu, kimi zaman da takım lideri rolünü oynamaktayız. Her birimiz farklı bireyler olduğumuz için iş hayatında çatışmalar kaçınılmaz olmaktadır. Çözümlenmeyen çatışmalar verimimizi olumsuz etkilemektedir. Yapılması gereken biran önce açık iletişimle yaratıcılığımızı kullanarak “kazan-kazan” sonuçlar için çabalamaktır. Sonuç olarak kendini tanıyan, tepkilerini yöneten, başkalarına karşı empati gösteren ve sosyal becerilerini geliştiren kişiler iş yerinde karşılaştıkları problemleri kolaylıkla çözmekte ve yüksek performans göstermektedirler. Bunun için ise kişinin kendi kendine çabalaması kolay olmuyor. İşte bu noktada koçlar size ayna tutarak, dinleyerek ve sorularıyla kendinizi keşfetmenizi ve potansiyelinizi açığa çıkarmanızı sağlıyorlar.
Demet Uyar |