Bir kurum için yetenekli çalışanlar
neden bu kadar önemli ve onları elde tutmak ve geliştirmek için koçluktan nasıl
yararlanabiliriz? 2002’den beri “yetenek” olarak görülen yöneticilere koçluk
yapıyorum. Elbette onları diğerlerinden ayıran özellikler ve kurumlar için
stratejik önemleri var. Peki kurumlar bu kişilere nasıl yaklaşmalı? Yetenek
Yönetimi Programlarında koçluğun yeri nedir?
Yetenek Kimdir?
Öncelikle yeteneği tanımlayalım: “Yetenek”
kurumsal performansa yaptıkları mevcut veya potansiyel katkıyla fark yaratan
kişilerdir. Bu tanıma hem bugünün, hem de geleceğin liderleri giriyor ve iki
grup için de farklı Yetenek Yönetim Programları uygulanabiliyor.
Yetenek Yönetimi Nedir?
Yetenek Yönetimi kurumların şimdiki ve
gelecekteki işlerini yürütecek nitelik ve nicelikteki insan kaynağının
varlığını sağlama sürecidir. Yetenek
Yönetimi potansiyeli yüksek kişileri seçmekle başlar. Onları eğitmeyi ve
geliştirmeyi; ardından da kariyer yönetimi ve performans yönetimi gibi
süreçlerde değerlendirmeyi içine alır. Yedekleme ve Tutundurma ise Yetenek
Yönetimi Sistemlerinin diğer önemli ayaklarıdır.
Kurumlar yetenekli çalışanları nasıl
belirliyorlar? Öncelikle bu kişiler “Değerlendirme Merkezleri”nden
geçiriliyorlar. Bundan sonra her birinin güçlü yönleri ve gelişim alanları
ortaya çıkıyor. Buradaki performanslarıyla öne çıkanlar kendi yöneticilerinin
de görüşleri alındıktan sonra kurumun yetenek havuzuna giriyorlar. Ardından bu
kişiler hem grup olarak eğitimlere katılıyorlar hem de koçluk alarak
kendilerini geliştiriyorlar. Ayrıca şirketlerini ileriye taşıyacak çeşitli
projeler üretmeleri ve üst yönetime bunları sunmaları bekleniyor. Hali hazırda
yönetici olanlara daha üst seviyelere hazırlanmaları için gereken stratejik
donanımı sağlayacak eğitimler veriliyor. Yönetici adaylarına ise yönetim ve
liderlik becerileri kazandırılmaya çalışılıyor. Her iki grup için de profesyonel
koçluğun yanı sıra kurum içi mentorların desteği de alınabiliyor.
Farklı Yaklaşımlar
Bazı
kurumlar bütünsel yaklaşarak tüm çalışanların yeteneklerini ortaya çıkarmak
için sistemler geliştiriyorlar. Bazıları ise sadece “Yüksek Potansiyelli”
çalışanlara, bir başka deyimle “Yetenek Havuzları”na odaklanıyorlar. Bazı
kurumlarda havuzda kimlerin olduğu açıkça anons edilmiyor, bazıları ise
iletişimde şeffaflığı seçiyorlar.
Yetenek Yönetimi Kimin İşi?
Bence cevap: Herkesin işi. Yönetici ve
profesyonel koç, İnsan Kaynakları departmanının koordinasyonu ile birlikte
çalışmalı. İnsan kaynakları profesyonelleri sistemin iyi kurgulanmasını ve diğer
İK sistemlerinin Yetenek Yönetimi Sistemiyle entegre olmasını sağlamalı.
Yöneticiler kendi koçluk becerilerini geliştirerek çalışanların gelişimini
desteklemeli. Profesyonel koçlar ise hem bireysel hem de grup koçluğu yaparak
çalışanların potansiyelini açığa çıkartmalılar. Değerlendirme Merkezlerinin
sonucunda her bir bireye özgün gelişim planları yapılıp hem koçlar hem de
yöneticiler tarafından takip edilmeli.
Kurumlara Düşen Sorumluluk:
Eğer
yetenekli çalışanlarınızın işlerine bağlılıklarının ve memnuniyetlerinin
artmasını istiyorsanız neler yapabilirsiniz?
Amy Wrzesniewski’nin önerdiği çalışma hayatında anlam bulmaya
dair üç yönelime birden odaklanmalıyız. Bunlar kısaca:
1. İş: Yaşamımızı
sürdürmek için gereken maddi koşulları sağlama yolu.
2. Kariyer:
Mesleğinizde ilerleme, prestij ve statü sembolü.
3. Çağrı:
Daha büyük bir amaca hizmet etme şekli.
Çalışan
bağlılığını sağlamak için üç açından da çalışanları iyi hissettirmemiz
gerekiyor. Lütfen kendinize aşağıdaki soruları sorun:
1. Çalışanlar
işlerinden kazandıkları ücretten memnunlar mı? Maaş politikamızda sektör
ortalamasının neresindeyiz?
2. Çalışanların
kariyerlerinde ilerleyebilmeleri için onlara ne gibi fırsatlar sağlıyoruz?
Mesleki ve kişisel gelişimlerini ne kadar destekliyoruz? Bir lider olarak
onlara “kariyer koçluğu” yapabiliyor muyuz?
3. Yaptığımız
iş çalışanlarımıza ne kadar anlamlı geliyor? Şirketimizin misyonu, sunduğu ürün
ve hizmetleri, çalışanlarımıza daha büyük bir amaca hizmet ettiklerini ne kadar
hissettiriyor? Çalışanlarımız kendilerini büyük resmin içinde nerede
görüyorlar?
Üç
boyutta da ilerlemek için kendinize bir yol haritası çıkarın. Bunu yapan
şirketler hem olumlu çalışan deneyimi, hem de müşteri memnuniyetinde ve
karlılıkta rakiplerine fark atacaklar.
Demet Uyar